Bakanlık açıklamasında;
“KKTC Bakanlar Kurulu’nun COVID-19 tedbirleri kapsamında ülkeye giriş-çıkışlarla ilgili alınacak tedbirlerin belirlenmesi konusunda üretmiş olduğu karar ve Bulaşıcı Hastalıklar Yasası’nın KKTC Sağlık Bakanlığı’na vermiş olduğu yetki doğrultusunda Bakanlığımız KKTC’ye Giriş- Çıkışlarla ilgili aşağıdaki kararları üretilmiştir;
5 Temmuz 2020 tarihinden itibaren Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde çalışan, eğitim gören KKTC vatandaşları ile ülkemizde ikamet eden Maronitler ve Karpaz bölgesinde ikamet eden Kıbrıslı Rumlar, sınır kapılarından ilk geçişlerinde son 72 saat içerisinde yapılmış PCR test sonuçlarının negatif olması ve bunu belgelemeleri halinde karantina zorunluluğu olmaksızın KKTC’ye kara kapılarından giriş yapma hakkına sahip olacaktır. Bu kural çeşitli nedenlerle Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde kalan veya olağan olarak orada yaşayan KKTC vatandaşlarının KKTC’ye girişlerinde de geçerli olacaktır. Yukarıda bahsi geçen koşullar çerçevesinde geçiş yapacak kişilerin her 15 günde bir Güney Kıbrıs Rum Yönetimi veya KKTC’de olmak üzere PCR testleri tekrarlanacaktır.
KKTC vatandaşı olsun veya olmasın 5 Temmuz 2020 tarihinden itibaren Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nden geçiş yapacak kişilerin son 14 gün içerisinde Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde kaldıklarını belgelemeleri halinde son 72 saat içerisinde yapılmış PCR test sonuçlarının negatif olması ve bunu belgelemeleri durumunda karantina zorunluluğu olmaksızın ülkeye giriş yapabileceklerdir. Kişilerin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’den son 14 gün içesinde başka bir ülkeye seyahat etmeleri durumunda KKTC’ye girişlerinde hangi ülkeden geldiler ise o ülkelere uygulanan koşulları uygulanacaktır.
5 Temmuz 2020 tarihinden itibaren KKTC vatandaşı olsun veya olmasın ülkemize gelecek herkes, geldiği ülkenin risk grubuna göre aşağıda belirtilen 3 kategoride, her biriyle ilgili olarak yazılmış olan koşullar çerçevesinde, KKTC’ye deniz ve hava limanlarıyla, kara geçiş noktalarından gelmeleri değerlendirilecektir.
A KATEGORİSİ:
Koşul: Tüm yolcuların seyahat edecekleri vasıtaya biniş tarihinden son 72 saat içinde yapılan PCR test sonuçlarının negatif olması ve bunu belgelemeleri halinde karantina olmaksızın ülkeye giriş yapabileceklerdir. Ancak PCR sonucu ibraz edemeyen yolcuların PCR testlerinin Bakanlığımızca yapılacak ve sonuçları çıkıncaya kadar karantina altında tutulacak, yapılan test ve karantina ücretleri ilgili yolcu tarafından karşılanacaktır.
B KATEGORİSİ
Koşul: Bu ülkelerden gelecek olan yolcular kendi ülkelerinde KKTC’ye gelmeden seyahat edecekleri vasıtaya biniş tarihinden son 72 saat içinde yapılan PCR test sonuçlarının negatif olması ve bunu belgelemeleri zorunludur. Bu ülkelerden gelecek yolcular ayni zamanda KKTC’ye geldiklerinde Bakanlığımızca ikinci PCR test uygulanmasına da tabii olacaklardır. Bu uygulama 8 Temmuz 2020 tarihinden itibaren 72-120 saat (3’üncü- 4’üncü ve 5’inci gün) öncesinden PCR testi yapılması şeklinde uygulanacaktır.
Otelde konaklayacak turistlerin giriş kapılarından gidecekleri otellere nakillleri ilgili otel yetkilileri tarafından yapılacaktır. Turistlere kapılarda yapılan PCR testleri sonuçlanıncaya kadar otel odalarında karantina koşullarına uymaları zorunludur. Otel yetkilileri İlgili kişilerin karantina koşullarına uymasını denetleyecek ve bu konuda Bakanlığımıza taahhüt vereceklerdir. Aksinin tespit edilmesi halinde Ceza Yasası ve Bulaşıcı Hastalıklar Yasası’nın ilgili maddeleri kapsamında cezai işlem başlatılacaktır. Ayrıca bu koşullar Sağlık Bakanlığı ve Emniyet yetkilileri tarafından da denetlenecektir.
Evlerinde konaklayacak kişilerin PCR test sonuçları çıkıncaya ve kendilerine bildirilinceye kadar evlerinde izole olmaları zorunludur. Belirtilen koşullara uymayanlara Ceza Yasası ve Bulaşıcı Hastalıklar Yasası’nın ilgili maddeleri kapsamında cezai işlem başlatılacaktır.
C KATEGORİSİ:
Koşul: Bu ülkelerden gelecek olan yolcuların ülkemize gelmeden önce seyahat edecekleri vasıtaya biniş tarihinden 3 gün önceden PCR test sonuçlarının negatif olması ve bunu belgelemeleri aynı zamanda, ücretlerinin kendileri tarafından karşılanması kaydıyla 14 günlük karantina koşullarına uyması zorunludur.
Risk Kategorilerine göre Ülkeler Listesi:
A GRUBU ÜLKELER
1. Almanya
2. Avusturalya
3. Avusturya
4. Danimarka
5. Estonya
6. Finlandiya
7. Güney Kore
8. İrlanda
9. İsviçre
10. İzlanda
11. Japonya
12. Letonya
13. Lihtenşayn
14. Litvanya
15. Macaristan
16. Maldivler
17. Malta
18. Norveç
19. Polonya
20. Slovakya
21. Slovenya
22. Yeni Zellanda
23. Yunanistan
B GRUBU ÜLKELER
1. Andora
2. Arjantin
3. Belçika
4. Birleşik Arap Emirlikleri
5. Bosna Hersek
6. Bulgaristan
7. Çek Cumhuriyeti
8. Fransa
9. Gürcistan
10. Hırvatistan
11. Hollanda
12. İspanya
13. İtalya
14. Kanada
15. Karadağ
16. Katar
17. Kuveyt
18. Lüksemburg
19. Lübnan
20. Monako
21. Portekiz
22. Romanya
23. San Marino
24. Sırbistan
25. Singapur
26. Türkiye
27. Uruguay
28. Ürdün
29. Vatikan
C GRUBU ÜLKELERİ
1. Amerika
2. Brezilya
3. Hindistan
4. İngiltere
5. İran
6. İsrail
7. İsveç
8. Kazakistan
9. Kosova
10. Meksika
11. Mısır
12. Pakistan
13. Rusya
14. Türkmenistan
15. Ve Diğer Ülkeler” denildi
Başbakan Tatar, Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay ile telefonda görüştü
Başbakan Ersin Tatar, önceki gün Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
AA’nın haberine göre görüşmede, yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadelede iş birliği ve ikili ticari ilişkilerin yanı sıra turizm ve eğitim konuları ele alındı.
Başbakan Tatar: “Rum liderliğinin devam eden tutumu yüzünden Kıbrıs’ta bir anlaşmaya varılması hemen hemen imkânsız”
Başbakan Ersin Tatar, Rum liderliğinin devam eden tutumu yüzünden Kıbrıs’ta Rum tarafı ile bir anlaşmaya varılmasının hemen hemen imkânsız olduğunu söyledi.
UBP Basın Bürosu'ndan yapılan açıklamaya göre Başbakan Tatar, gerçekleştirdiği bazı ziyaretlerinde Kıbrıs konusu ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Rum liderliğinin hâlâ Avrupa Birliği’nden askeri yardım isteyerek, Kıbrıs Türk halkı ve Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki haklarını gasp etme çabalarını devam ettirdiğine dikkati çeken Tatar, “Türkiye de biz de haklarımızı korumakta kararlıyız. Artık oturup, Rum tarafını seyretmek, sadece protesto etmek yok. Onlar doğal gaz arıyorsa biz de arayacağız. Onlar çözümü önemsemiyor, adımlar atıyorsa biz de adımlar atacağız” dedi.
Başbakan Tatar, “Maraş’ın açılması konusunda kararlı olduklarını, Başbakan olarak konunun üzerinde önemle durduğunu, çalışmaların bir an önce tamamlanması ve gereken adımların atılması için gereken direktifleri verdiğini” kaydetti.
Başbakan Tatar başsağlığı mesajı yayımladı
Başbakan Ersin Tatar, Türkiye’de Sakarya Hendek’te meydana gelen patlama dolayısıyla başsağlığı mesajı yayımlayarak, duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
Sakarya Hendek’te meydana gelen patlama sonucu ölenler ve yaralananlar olduğu haberini büyük bir üzüntüyle öğrendiğini belirten Tatar, mesajında şunları kaydetti:
“Anavatan Türkiye’de meydana gelen bu facia nedeniyle acınızı yürekten paylaşır, şahsım ve hükümetim adına, özelde Sakarya halkına, genelde tüm Türkiye‘ye geçmiş olsun dileklerimi iletir, bu elim olayda hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı ve sabır, yaralılara acil şifalar temennisi ile saygılar sunarım. ”
Erenköy Mücahitler Derneği, Erenköy’de Kıbrıslı Türklere yardım eden BM subayı Lindh’e onursal üyelik verdi
Birleşmiş Milletler (BM) Barış Gücü’nün Erenköy bölge sorumlusu iken Erenköy savaşları sırasında ve sonrasında Türk toplumuna yardım eden İsveçli Lars Willy Lindh’e, önceki gün düzenlenen törenle, Erenköy Mücahitler Derneği’nin onursal üyeliği verildi.
Tören, Erenköy Mücahitler Derneği Olağan Genel Kurul Toplantısı sırasında yapıldı. Yaşamını Kuzey Kıbrıs’ta sürdüren, 1964 yılında Birleşmiş Milletler Kıbrıs Barış Gücü’nde Erenköy bölgesinde subay olarak görev yapan Lindh törende yaptığı konuşmada, derneğe onursal üye yapılmaktan büyük onur duyduğunu söyledi.
Erenköy’de 1964’te Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında 40 BM askerinin komutanlığını yapan Lindh, Erenköy’ün kendisi için benzersiz bir tecrübe olduğunu kaydetti.
O dönemde 27 yaşında olan Lindh, “Diğer kesime değil de Türk tarafına yardım etmeye karar verme nedenim, Birleşmiş Milletler’in Lefkoşa’daki merkezinin kararları, Kıbrıs Rumları lehinde olması, Kıbrıs Rum örgütlerine, Kıbrıs Rum hükümetine ve Makarios’a Kıbrıs’ın hakimi olarak, Kıbrıslı Türklere ise demokrasiyi bozmaya çalışan isyancı kesim olarak bakmalarıydı. Kısa bir sürede Kıbrıslı Türklerine demokrasiyi bozmaya çalışan isyancı kesim olmadığı görüldü. Baskı altında olan kesim Kıbrıslı Türklerdi. Elimizden gelen yardımı yapmak gayet doğaldı” dedi.
Görev süresinin başında bölgeye doktor, hemşire, ilaç ve gıda nakliyesi yaptıklarını anlatan Lindh, “Ancak Kıbrıs Rum kesiminin saldırıları ile ölecek olan insanlara yardım etmenin anlamı yoktu. Saldırıları durdurmanın tek yolu Kıbrıslı Türklere kendilerini müdafaa etme şansı vermekti” diye konuştu. Yapılması gereken ilk işin; Türkiye’den Erenköy’e gelen silah ve mühimmatın Kıbrıs Rumlarının tehdidi altında olan bölgelere taşımak olduğunu ifade eden Lindh, Erenköy’den Lefke’ye silah taşırken Kıbrıs Rum Polisi ve Kıbrıs Rum Ordusu tarafından durdurulup tutuklandığını anlattı. BM emirleri dışında Kıbrıslı Türklere yardımcı olmaya çalıştığından dolayı mahkemeye çıkarıldığını, İsveç’te mahkemenin rütbesinin elinden alınması ve 8 aylık hapislik kararı aldığını belirten Lindh, “Yaptıklarımıza göre küçük bir bedeldi. Kesinlikle değmiştir” dedi.
Genel Kurul esnasında TAK’a yaptığı açıklamada Lindh, Kıbrıslı Türklere yardım ederken, bölüğünden 3-4 askerin de kendisine yardımcı olduğunu, yardım yaparken bunu çok büyük bir olay olarak görmediklerini, ancak yakalanınca tüm gazetelerin baş sayfalarında haber olduklarını gördüklerini kaydetti.